Kızıl Kmer
Phnom Penh (pnompen diye okunuyor) oldukça modern sayılabilecek bir kent. Caddeler düzgün, mağazalar şık, şekil şemal yerinde. Ancak şehirde toplu ulaşım aracı olmadığı için trafik can sıkıcı. Herkes kendi çaresine bakmış, bir motosiklet ve bisiklet edinmiş. Böylelikle, araba-motor-bisiklet karışımı karman çorman bir trafik ortaya çıkmış.
Phnom Penh'e asıl geliş amacım Kızıl Kmer konusunu incelemekti: Vietnam Savaşı esnasında, ABD Kamboçya'ya saldırıyor. Kızıl Kmerler ABD'ye karşı direniş gösteriyor ve 1975’te Phnom Penh'i ele geçiriyorlar. Halk ABD'den kurtulduk diye sokaklara dökülüp eğleniyor. Ancak, daha sonra Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kmer yönetimi iktidara geçince eşi benzeri görülmemiş bir çılgınlık içine girip 4 yıl içinde ipe sapa gelmez sebeplerle 2.5 milyon Kamboçyalı'yı akla hayal gelmeyecek sapkınlıktaki usullerde öldürüyorlar. (Kamboçya'nın şimdiki nüfusu: 14 milyon) Bir örnek: Bir genç kız çalışırken Kızıl Kmer dönemi öncesinden bir şarkı mırıldanıyor. Akşamında kızı “emperyalist düşüncede zehirlendiği” gerekçesiyle öldürüyorlar. Okumuş, yabancı dil bilen ve gözlüklü (!) kişiler parazit ilan edilerek imha ediliyor. (Bkz: Ölüm Tarlaları) 79'da Vietnam Kamboçya'ya giriyor ve Kızıl Kmer işkencesi son buluyor. Ancak, enteresan bir şekilde sonrasında Pol Pot dahil olmak üzere hiçbir yönetici yargılanmıyor, keyif içinde gündelik hayatlarına devam ediyorlar. Bir şekilde bir sevdiğini-yakınını boş yere kaybetmiş, bu acıyı çekmiş halkın bu duruma seyirci kalmasını anlamakta güçlük çektim açıkcası. Korkarım, suçun kitlesel ölçülerde işlendiğinde suç olmaktan çıktığı üzücü gerçeğini onlar da kabullenmişler...
Birini öldürürsen katil olursun, çoğunu öldürürsen fatih olursun, hepsini öldürürsen tanrı olursun.
Jean Rostand (1894-1977)
Sihanoukville - Kambocya
Phnom Penh'e asıl geliş amacım Kızıl Kmer konusunu incelemekti: Vietnam Savaşı esnasında, ABD Kamboçya'ya saldırıyor. Kızıl Kmerler ABD'ye karşı direniş gösteriyor ve 1975’te Phnom Penh'i ele geçiriyorlar. Halk ABD'den kurtulduk diye sokaklara dökülüp eğleniyor. Ancak, daha sonra Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kmer yönetimi iktidara geçince eşi benzeri görülmemiş bir çılgınlık içine girip 4 yıl içinde ipe sapa gelmez sebeplerle 2.5 milyon Kamboçyalı'yı akla hayal gelmeyecek sapkınlıktaki usullerde öldürüyorlar. (Kamboçya'nın şimdiki nüfusu: 14 milyon) Bir örnek: Bir genç kız çalışırken Kızıl Kmer dönemi öncesinden bir şarkı mırıldanıyor. Akşamında kızı “emperyalist düşüncede zehirlendiği” gerekçesiyle öldürüyorlar. Okumuş, yabancı dil bilen ve gözlüklü (!) kişiler parazit ilan edilerek imha ediliyor. (Bkz: Ölüm Tarlaları) 79'da Vietnam Kamboçya'ya giriyor ve Kızıl Kmer işkencesi son buluyor. Ancak, enteresan bir şekilde sonrasında Pol Pot dahil olmak üzere hiçbir yönetici yargılanmıyor, keyif içinde gündelik hayatlarına devam ediyorlar. Bir şekilde bir sevdiğini-yakınını boş yere kaybetmiş, bu acıyı çekmiş halkın bu duruma seyirci kalmasını anlamakta güçlük çektim açıkcası. Korkarım, suçun kitlesel ölçülerde işlendiğinde suç olmaktan çıktığı üzücü gerçeğini onlar da kabullenmişler...
Birini öldürürsen katil olursun, çoğunu öldürürsen fatih olursun, hepsini öldürürsen tanrı olursun.
Jean Rostand (1894-1977)
Sihanoukville - Kambocya
Etiketler: Kamboçya
1 Comments:
99 da yılında phnom penh e gittiğimde şehir tam bir harabeydi.7 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede toparlanmalarına sevindim.
Yorum Gönder
<< Home