Havalar güzel: Buenos Aires
Buenos Aires İspanyolca "Güzel Havalar" manasına geliyor. Bu nasıl isim demeden önce ismin geçmişine bakalım. Şehir 16. yüzyılda kurulduğunda, heyecanlı İspanyol kaptan ona Ciudad de la Santísima Trinidad y Puerto de Santa María de los Buenos Aires ismini veriyor. Yani, "En kutsal ruhun şehri ve güzel havalı (!) Meryem Ana'mızın limanı". Bereket, daha sonra aklıselim insanlar çıkıyor da ismi kısaltıyorlar. Geriye kalıyor: Buenos Aires!
Oldukça büyük bir kent. 40 milyonluk Arjantin'in 13 milyonu Buenos Aires'de yaşıyor. 19. yüzyıldan kalma yapılar sayesinde, Fransa veya İspanya'da bir kentte dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Caddeler devasa. 8-10 şerit gayet sıradan bir genişlik. Hele merkezde bir 9 Temmuz Caddesi var ki hayali cihan değer. Cadde değil, bir caddeler kompleksi. 110 m genişliğinde. 2+7+7+2=18 şeritten oluşuyor. Bir yeşil ışıkta geçmek için koşar adım pozisyonunda olmak lazım. Bildiğimiz dairesel kavşak denen mefhum yok. Dolayısıyla, yayaya yeşil yandığında karşıdan gelen ve dönmek isteyen araçlar direkt yaya geçidindeki yayalara dalıyor. Yeşil yandı, etrafa bakınarak salına salına geçeyim derseniz: a- Yolun ortasına kırmızı yanabilir, 7 şerit araç bir anda üzerinize gelebilir. b- Dönüşte önceliğin yayaya verileceğinden bihaber araçlar arasında slalomlardan slalom beğenebilirsiniz. Bu tip slalom durumlarında, ataleti yüksek olup gerekli manevraları yapamayan şahısların sayısı çok olacak ki şehirde sürekli bir siren sesi yankılanıp duruyor.
Bazı öğeler her an her yerde: Tango, Futbol ve Maradona, Che Guevara, Mate.
Mate konusuna değinmeden edemeyeceğim. Bir cins çay. Süslü - içi tahtadan bir kabın içine konulmuş çayın üzerine sıcak su döküyorlar, süslü metal bir pipetle içip duruyorlar. Konu hastalık derecesinde. Üşenmeden evden mate kabını, pipetini, koca termosu ve çay poşetini getirmiş durakta matesini yudumlayarak (ya da pipetten çekerek) otobüs bekleyen bir kadını, ya da bir elde mate bir elde direksiyon yolda son sürat giden bir kamyon şöförünü görmek içten bile değil. Bizim otobüs durağına piknik tüpü, çaydanlık, ince belli bardak ve kırmızı-beyaz melamin çay tabağıyla gitmemize kanaatimce eşdeğer bu durum burada hiç yadırganmıyor. Bunca zahmete değecek bir içecek olduğunu da söylemek mümkün değil.
Florida Caddesi mağazaların ve restoranların yer aldığı şehrin en dinamik caddesi. Bunun haricinde, içinde Evita dahil birçok ünlünün yattığı büyüleyici güzellikteki Recoleta Mezarlığı, Recoleta semtinin kendisi, Tango'nun merkezi San Telmo ve güzel varoş Boca görülesi yerler.
Brezilya sonrası büyük ihtimalle buraya tekrar döneceğim. Boca Juniors maçını da o zamana bırakıyorum. Yarın buradan ayrılıp Uruguay'a geçiyorum. Şimdilik... Adios Amigos!
Buenos Aires - Arjantin
Oldukça büyük bir kent. 40 milyonluk Arjantin'in 13 milyonu Buenos Aires'de yaşıyor. 19. yüzyıldan kalma yapılar sayesinde, Fransa veya İspanya'da bir kentte dolaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Caddeler devasa. 8-10 şerit gayet sıradan bir genişlik. Hele merkezde bir 9 Temmuz Caddesi var ki hayali cihan değer. Cadde değil, bir caddeler kompleksi. 110 m genişliğinde. 2+7+7+2=18 şeritten oluşuyor. Bir yeşil ışıkta geçmek için koşar adım pozisyonunda olmak lazım. Bildiğimiz dairesel kavşak denen mefhum yok. Dolayısıyla, yayaya yeşil yandığında karşıdan gelen ve dönmek isteyen araçlar direkt yaya geçidindeki yayalara dalıyor. Yeşil yandı, etrafa bakınarak salına salına geçeyim derseniz: a- Yolun ortasına kırmızı yanabilir, 7 şerit araç bir anda üzerinize gelebilir. b- Dönüşte önceliğin yayaya verileceğinden bihaber araçlar arasında slalomlardan slalom beğenebilirsiniz. Bu tip slalom durumlarında, ataleti yüksek olup gerekli manevraları yapamayan şahısların sayısı çok olacak ki şehirde sürekli bir siren sesi yankılanıp duruyor.
Bazı öğeler her an her yerde: Tango, Futbol ve Maradona, Che Guevara, Mate.
Mate konusuna değinmeden edemeyeceğim. Bir cins çay. Süslü - içi tahtadan bir kabın içine konulmuş çayın üzerine sıcak su döküyorlar, süslü metal bir pipetle içip duruyorlar. Konu hastalık derecesinde. Üşenmeden evden mate kabını, pipetini, koca termosu ve çay poşetini getirmiş durakta matesini yudumlayarak (ya da pipetten çekerek) otobüs bekleyen bir kadını, ya da bir elde mate bir elde direksiyon yolda son sürat giden bir kamyon şöförünü görmek içten bile değil. Bizim otobüs durağına piknik tüpü, çaydanlık, ince belli bardak ve kırmızı-beyaz melamin çay tabağıyla gitmemize kanaatimce eşdeğer bu durum burada hiç yadırganmıyor. Bunca zahmete değecek bir içecek olduğunu da söylemek mümkün değil.
Florida Caddesi mağazaların ve restoranların yer aldığı şehrin en dinamik caddesi. Bunun haricinde, içinde Evita dahil birçok ünlünün yattığı büyüleyici güzellikteki Recoleta Mezarlığı, Recoleta semtinin kendisi, Tango'nun merkezi San Telmo ve güzel varoş Boca görülesi yerler.
Brezilya sonrası büyük ihtimalle buraya tekrar döneceğim. Boca Juniors maçını da o zamana bırakıyorum. Yarın buradan ayrılıp Uruguay'a geçiyorum. Şimdilik... Adios Amigos!
Buenos Aires - Arjantin
Etiketler: Arjantin
3 Comments:
Buonas díaz y hola Cüneyt,
Buenos Aires deyince bizim jenerasyonun ilk aklina gelen isimlerden birisi de Marco'dur herhalde.
Bizim jenerasyondan olmayanlar için Marco'yu tanıtayım müsadenizle. Sene 1978-80 arası, TRT'de yayyın saatleri akşam 20:00-23:00 arasıdır. Her güne tek bir çizgi filme düşmekte ve bunlar da sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Heidi, Vikingler, Arı Maya ve Marco bu döneme ait yapıtlardır.
Uzun girişten sonra, Marco, İtalya Cenova'da yaşayan ama yaklaşık 100 ya da 200 bölüm boyunca Buenos Aires'teki annesini arayan ve sonunda çocuk başına taa İtalya'dan Buenos Aires'e gidip annesini bulan kahramanımızdır. Dizi çok acıklı olmakla beraber Japon üstad Takahata'nın baş yapıtlarındandır. (Bkz. http://www.animenewsnetwork.com/encyclopedia/anime.php?id=436 , http://en.wikipedia.org/wiki/3000_Leagues_in_Search_of_Mother , http://www.youtube.com/watch?v=cGWSAm0PwNc)
Buenos Aires'e ve Marco'ya selamlar.
One of the old generation, Abin
Cucu olm ozledik gel bi goruselim. Bu kadarda yakinsin hani.
Oguz Bora
Recoleta Cemetary'de arkandaki abi gerçekten de rüyalara girecek türden..
ST.
Yorum Gönder
<< Home