04 Nisan 2007

Cefakar İnka: Cuzco

Plaza de Armas - Geceİnka İmparatorluğu'nun başkenti Cuzco'dayım. Şehrin her köşesi bu merak uyandırıcı imparatorluğun izlerini taşıyor. Gerçi, turistik amaçlarla İnka kimliği iyice şişirilmiş ama bu kesinlikle can sıkmıyor. Peru'lular bu işi gerçekten çok iyi biliyor. Bir şehir baştan aşağı turistik amaçlarla dekore edilmiş olup ancak bu kadar sempatik olabilir. Ellerindeki zenginlikleri heba eden beceriksiz Hintliler'in gelip ders alması lazım...
Cuzco'nun tam ortasındaki büyük meydanın adı (çoğu Latin Amerika şehrinde olduğu üzere) Plaza de Armas. Mükemmel bir meydan. Hele geceleyin, insan bakmaya doyamıyor. Buram buram tarih kokan enfes bir yer. Bunun yanısıra eski İnka kalıntılarının üzerine yapılmış Santa Domingo Kilisesi ve yüzyıllardan beri ayakta kalmayı başarmış İnka Duvarları da görülesi yerler. Şehrin içinde olduğu gibi hemen dışında da çeşitli İnka harabeleri var: Saqsaywaman (halk arasındaki tabiriyle Sexy Woman), Q'engo, Pukapukara ve Tambomachay. Machu Picchu'nun dominantlığı sebebiyle isimleri duyulmayan (duyulsa da telaffuz edilemeyen), itilip kakılan, hor görülen bu yerlerin de hakkını vermek lazım. Bu gezimde diğer harabeleri de mümkün mertebe ziyaret etmeye, gönüllerini almaya çalışacağım.
2 günlük incelemelerim sonucunda İnka İmparatorluğu ile ilgili aklımda kalanlar:
- Osmanlı İmparatorluğu ile hemen hemen aynı zamanda kuruluyorlar. (13. yuzyil)
- 14 tane İnka kralı var. İnka kralına Sapa Inca deniyor.
- Puma figürüne takmış durumdalar. Hatta zamanında Cuzco'yu bile puma şeklinde inşa etmişler.
- Güneş ve ay ayrı bir takıntı. Zaten güneşe tapıyorlarmış. Bilimum yapı 21 Haziran'daki güneşin duruşuna göre inşa edilmiş.
- Kurban verme hobi halinde. 12 aylık İnka ayin takvimi şöyle: Ocak: Lamalar kurban edilirdi. - Şubat: Çocuklar kesilip kurban edilirdi. - Mart: Yine lamalar - Nisan: Çocuklar diri diri gömülürdü... Böyle sürüp gidiyor.
- Ölülerini tekrar reenkarne olacaklarına inandıkları için oturur pozisyonda gömüyorlarmış. (Bkz. Cenin pozisyonu) Döndüklerinde yabancılık çekmesinler diye birçok malı da cesedin yanına koyuyorlarmış. Hatta, bebeği olan bir kadın öldüğünde, ayrı kalmasınlar diye bebeği de öldürüp annesiyle beraber gömüyorlarmış! Çok dokunaklı.
- Akıllı insanlar ama İspanyollar karşısında nal toplamışlar.
İspanyollar tarafından kahraman olarak anılan, ama kanımca dünyanın görmüş olduğu en pis, en acımasız insanlardan biri olan Pizarro katliamda sınır tanımıyor ve bu imparatorluk 1533 yılında yok oluyor. (Örnek: Cajamarca Savaşı sonucu: İspanya: 2 Yaralı - İnka: 4000 Ölü - Ben buna savaş değil kılıçtan geçirme derim ancak...) 1780 yılında Tupac Amaru II "Bu kadar esaret yeter" diyerek İnka İmparatorluğu'nu tekrar ayağa kaldırmaya çalışsa da, İspanyollar kendisini farklı yönlere giden 4 ata bağlayarak kemiklerini ayırmak suretiyle öldürüyorlar.
2003 yapımı Kanada yapımı Barbarların İstilası filminde ölüm döşeğindeki baba, hemşireye şöyle der:
"20. yüzyıl çok kanlı değildi. Savaşların 100 milyon kişinin ölümüne sebep olduğu bir gerçek. Rus Gulag'ları için 10 milyon daha ekleyin. Çin kamplarında, asla bilemeyeceğiz, ama 20 milyon diyelim. Yani 130, 135 milyon ölü.
Çok etkileyici değil. 16. yüzyılda, İspanyol ve Portekizliler'in yönetiminde, gaz odası ya da bombalar kullanılmadan, Latin Amerika'da 150 milyon yerli katledildi. Baltalarla! Bu sıkı bir çalışmadır, hemşire. Kilise tarafindan desteklense bile, bu büyük bir başarıdır. Daha sonra Hollandalılar, İngilizler ve Fransızlar onları takip ettiler ve bir 50 milyon da onlar öldürdüler. Toplamda 200 milyon ölü! Tarihin en büyük katliamı burada yaşanmıştır. Ve, bunun için ufacık bir soykırım müzesi bile yoktur..."

Batılıların da aynayı yavaş yavaş kendilerine çeviriyor olmaları sevindirici elbet. (Sonuç: Masum değiliz, hiçbirimiz...)
İnka kültürünün tavan yaptığı, gezinin mihenk taşlarından biri olacak Machu Picchu'da görüşmek üzere, şimdilik kalın sağlıcakla...

BİR ANI: Pazar akşamı henüz yeni geldiğim Cuzco'da bir ön keşif turuna çıkmıştım akıllara ziyan bir durum cereyan etti. Dar bir İnka sokağına girdiğimde bir de ne duyayım! Türkçe Pop. Müziğin kaynağı olan seyahat acentasına derhal daldım. Internetteki radioblogclub adlı site Peru'da çok popülermiş. Haberimiz yokmuş ama Murat Boz, Yakup Ekin, Yusuf Harputlu, Cankan ve Ziynet Seli (bunlar kimdir, ben ayrıldıktan sonra mı meşhur oldular acep!) şarkıları Peru semalarında yankılanıp dururmuş... Ben de buna karşın Machu Picchu turumu bu Türk Pop Müziği-sever acentadan almaya karar verdim. Machu Picchu ziyareti hayatımda gördüğüm (ve muhtemelen göreceğim) en fahiş etkinlik. Cuzco'dan trenle 4 saat gidiş-geliş: 73 USD (el insaf) Giriş: 40 USD (soygun) Tren istasyonundan 20 dk'lık otobüs tırmanışı: 12 USD. Bunca para nasıl olsa cepten çıkacağı için ben de aynı bedele 3 günlük bir tur aldım. Vesileyle Ollantaytambo, Pisaq, Chinchero gibi mekanları da görmüş olacağım...

Cuzco Katedrali La Compania Kilisesi Santa Domingo Kilisesi - 1 Santa Domingo Kilisesi - 2
Önce Vatan Cuzco - Genel Görünüm İnka Duvarı Pukapukara
Kadınlar - Pukapukara Saqsaywaman

Cuzco - Peru

Etiketler:

5 Comments:

Blogger Unknown said...

cuneyt selam hocam,

abi ispanyollar kolonilesme zamaninda en adil insalardi.Ingilizler, portetkizliler, hollandalilar mutlaka bir irki diger irklara karsi ustun tutup hukmetmeye calismislar, digerlerini kilictan gecirmisler. Ama ispanyollar gayet adil davranmislar, herkesi kilictan gecirmisler.

4/4/07 10:20  
Anonymous Adsız said...

O değil Inka takviminden fal bakıp uzaylıların senesonu tatilinden bir sonraki kıyamete kadar bi araba kehanet yapan var.Neymis o takvim gordun mu?işe yarıyor mu?Sayısalı tutturabilir miyiz?
Bi keşifle gelsen keşke

Has Kuzenin
BalSultan

5/4/07 13:55  
Anonymous Adsız said...

Cuneytcim,

Barbarların İstilası yorumun ve bence yakın geçmişin hatırı sayılır bu filmini burada andığın için tebrik ederim...

Değinmeden geçmeyeyim. Fotolar, yorumlar, anlatımlar gücünden hiçbirşey kaybetmeden devam ediyor... İyi yolculuklar.

Mert Y.Y.

6/4/07 01:57  
Anonymous Adsız said...

Cüneyt fotolar harika, hikayeler de öyle...Cuzco benim hayalimdeki Güney Amerikaya en uyan yer olmuştu...
Unutulmaz maceralarla dolu yolculuğunun devamını da merakla bekliyorum,dönünce de görüşelim!Bu arada Özlem pansiyon'la birlikteyiz, onun da selamı var!
MachuPichu'ya da selamlar!
:)

8/4/07 21:51  
Anonymous Adsız said...

benim yeğenim neden İnka yı es geçti derken çıktı geldi İnka lar.Ayıp ama gerçek ben bu İnka ların başkentini hiç duymamışım. İyi oldu bu vesileyle öğrendim.Üstelik bi de nasıl güzelmiş.
F teyzen

9/4/07 23:43  

Yorum Gönder

<< Home