02 Haziran 2007

Ne zil, ne şal, ne de gül: Endülüs

Elhamra SarayiZil, şal ve gül arayışı çerçevesinde, kalktım Endülüs'e geldim. Yahya Kemal Beyatlı'nın 1920'li yıllarda Endülüs'te Raks şiirini yazmasından sonra, bu maddeler tedavülden kalkmış olmalı ki etrafta ne zil ne şal gördüm. Güller de ateşli çingene kızlarının kulak arkasında değil, ekseriyetle bağda bahçede.
Ancak, flamenco müziğinin etkisi her an görülebiliyor. Misal, küçük çocuklar bile parkta oyun oynamak "ole, ole" nidaları eşliğinde flamenco tarzında raks ediyor. Bir gece, flamenco konserine denk geldim. Assolist 150 kg dolaylarında homoseksüel bir zat idi. Kendisine bir saygı, bir hürmet, sormayın gitsin. Yaş ortalaması 65 olan izleyici kitlesi dakikalarca kendisini ayakta alkışladı. Kendisinde de salına salına, kasıla kasıla bir hal oldu. Demek ki "sanat güneş"liği kavramı uluslararası bir kavram, yalnızca bize has değil.
Madrid'den sonra El Greco'nun memleketi Toledo'daydım. Kandiye-Girit doğumlu bu Yunan ressam, sonrasında göçe göçe buralara kadar gelmiş. Resimlerinde vücudu bilinçli şekilde deforme etmesi, hayali unsurları kullanması sebebiyle kimi çevreler, kendisini soyut resmin babası sayar. Şehir, şu an kendisinin 4 yüzyıl öncesi çizdiği halinden çok farklı değil. (Bkz: Teledo'nun Görünümü - 1596) Ortaçağdaki genel yapı aynen korunmuş.
Cordoba ise Mezquita'sı yani camisi ile ünlü. Endülüs'te yıllar boyu süren Endülüs Emevi etkisinin en iyi korunmuş örneklerinden olan bu caminin (şimdi katedrale çevrilmiş) tavanı ve kolonları, özellikle hayranlık uyandırıcı. Üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, İslam etkisi Endülüs'ün her noktasında halen hakim. Burada, bu binaları korudukları için İspanyollara teşekkür mi etmeli, yoksa Latin Amerika'da yaptıkları gibi burada da kök kazıma operasyonu ile tek Müslüman bırakmamış olmalarına mi üzülmeli - orada karasız kaldım.
Granada, Elhamra Sarayı'nın bulunduğu yer. Elhamra, cennetten bir parça. Her noktası -abartısız her noktası- bir nakış gibi işlenmiş, sonsuz bir zerafet içerisinde. Duvarları Allah için yapılan güzellemelerle dolu. En çok göze çarpanı ise: La galibe illallah - Allah'dan başka galip yoktur.
Venezuela kızlarının çirkin olduğu, Endülüs'de zil-şal ve gül bulunmadığı acı gerçeklerinden sonra üzülerek bir konuyu daha aydınlatmayı kendimce bir borç bilirim: Sevilla'da berber yok. En azından kaldığım merkez civarında. Papaz durumuna girmiş saç sakalım için aradım taradım ama nafile... Bu durumda saçımı, bir sonraki durağım olan Fas'ın dağlık bölgesindeki kasap-nalbant-dişçi-berber işlevlerini aynı anda yürüten multi-fonksiyonel bir dükkanda kestirmem icap edecek.. Sevilla'nın berberinden başka nesi meşhur denecek olursa, pek birşey söyleyemeyeceğim. Güzel bir katedrali (ama artık kafi - içini görmesem de olur), nehri var. Tabii, bir de son iki senede kazandığı 2 adet UEFA kupası var. Genelde hoş bir şehir...
Son olarak Atlantik kıyısındaki Cadiz'e gittim. Eski şirketimin (Delphi) buradaki fabrikası kapatılmak üzere. Kapatmayı engellemek için Delphi çalışanlarının başlattığı protestolar Cadiz halkı tarafından da desteklenmiş. Şehrin her noktasında "Delphi kapatılamaz - Cadiz halkı buna izin vermiyor" tarzından toplumsal dayanışmanin güzel örneklerini görmek mümkün.
Yahya Kemal'den ziyade, The Doors'un zamanında buyurduğu sözler bu geziye daha çok uyuyor sanki. Bir gün İspanyol Karavanı'na atlayıp Portekiz-İspanya'ya tekrar uzanacağım kesin. Cünkü, o tahıl dolu Endülüs tarlalarını tekrar tekrar görmem lazım.


The Doors - Spanish Caravan


Carry me caravan, take me away
Take me to Portugal, take me to Spain
Andulusia with fields full of grain
I have to see you again and again
"The Doors - Spanish Caravan (Waiting For The Sun - 1968)"

Toledo'nun Gorunumu - 2007 Ordekler & Yansima (Toledo) Sinagog (Cordoba) Alcazar (Cordoba)
Cordoba Camii Katedrali Serifi Mihrabi Cordoba Camii Tavani La galibe illallah: Allah'tan baska galip yoktur (Elhamra - Granada) Yansima - Patio de los Arrayanes (Elhamra - Granada)
Aslanli Bahce (Elhamra - Granada) Katedral (Sevilla) Maria Luisa Parki (Sevilla) Plaza de España (Sevilla)
Ben (Cadiz) Cadiz Belediyesi - Yazi: Cadiz, Delphi iscileriyle birlikte - Delphi KAPATILAMAZ Kumsal (Cadiz) Genel (Cadiz)

Sevilla - İspanya

Etiketler:

3 Comments:

Anonymous Adsız said...

Cüneyt,

Gelemedik İspanya'ya fotoğraflara bakınca pişman oldum. Senin fotolarla idare ediyoruz artık:)
Mert

3/6/07 00:19  
Anonymous Adsız said...

Seat'ı tebrik ediyorum. Sayedisinde İspanyol şehir ve kasabalarını ezberlemişiz, farkında olmadan:

Cordoba
Toledo
Ibiza
Leon
Altea gibi...

Bunun yanısıra Ford Granada gibi destekler de var.

Buradan özetle yabancı ortaklı yerli oto üreticilerinin dikkatini çekmek istiyorum. "İzmir" markalı bir araba istiyoruz. Ya da İzmir'in adını "Doğan SLX" de yapabiliriz.

Sevgiler,

Abisi

4/6/07 09:58  
Anonymous Adsız said...

Saraylara bakınca, "Prince of Persia", aslında Endülüs'temiydi acaba diyesi geliyor insanın...

Abisi...

4/6/07 10:05  

Yorum Gönder

<< Home