13 Aralık 2006

Tayland & Kamboçya - Özet

Tayland İnsan: Hindistan'daki kadar olmasa da burada da satıcı tayfası zaman zaman can sıkıyor. Ancak, insanlar genelde güleryüzlü ve sevimli. Otobüs ve tren yolculukları yerel halkla konuşmak ve kaynaşmak için ideal yerler. Normal vatandaşlarla samimi sohbetler kurulabiliyor. Daha önceki ülkelerde de en güzel diyalogları hep tren yolculuklarında yakaladım.
Dil: Thai ve Kmerce kendine has karışık bir alfabe kullanıyor. Anlaşılacak gibi değil. Bana iki dil ve alfabe de aynı gibi geldi ama birbirlerini anlamıyorlar. Laos'a gitmedim ama dediklerine göre, Tayland ve Laos dilleri birbirlerine benziyormuş. (Laos deyince aklınıza şişiyle ünlü bir balığımızın geldiğini biliyorum. Ancak, bir konuyu aydınlatmak isterim. Ülkenin asıl adı aslında Lao! Fransızlar zamanında buralarda sömürgesel hareketlerde bulunurken sona koydukları ama okumadıkları gereksiz s harflerinden birini de Lao'nun sonuna koyup ortalığı karıştırmışlar, sonra da çekip gitmişler. Lao, Laos olduğuyla kalmış) Thai vurgulaması bir garip. Sondaki sesli harfi uzatabildikleri kadar uzatıyorlar. Özellikle hanımlar sürekli ağlamaklı bir tonda konuşuyor.
Selamlaşma: Tayland'da "wai" denen iki elin birbirine kavuşturulması şeklinde bir selamlaşma yaygın. Bunu hem Buda'yı selamlarken hem de birbirlerini selamlarken kullanıyorlar. Yabancılar da halkla kaynaşalım diye wai yapıyor ama sanırım birşeyler eksik kalıyor, pek onlarınkine benzemiyor. Ben polemiğe girmedim, bildiğimiz el sıkması yönünde tercihimi kullandım.
Vize: Sağolsun, kardeş ülke Tayland bizden vize istemiyor. Kamboçya'dan Tayland'a geri gelirken sınırda Çek kız yanıma gelip Tayland vizesi için bir haftadır Phnom Penh'de beklediğinden, vizeyi çok zor aldığından dem vurup benim de zorlanıp zorlanmadığımı sordu. Kendisine "ben Bangkok Havaalanı'ndan elimi kolumu sallaya sallaya girdim, şimdi karadan da gönlümce giriyorum, ne vizesi?" dercesine kafamı sağa sola sallayarak gururla "benim vizeye ihtiyacım yok" dedim. Çok da sık karşılaşmadığımız bir durum. Çek Cumhuriyeti gibi bir AT ülkesine (ki kendisi güzel bir ülkedir, ancak daha önce yaptığım üç günlük gezi için toplam üç günlük vize vermesi sebebiyle güzel olduğu kadar küstahtır da) vize istenirken bizden istenmemesi karşısında kendimce kısa fakat keskin bir keyif yaşadım. (Bkz: İç yağların erimesi sendromu)
Kamboçya ise herkesten vize istiyor. İşi iyice yüzsüzlüğe ve yolsuzluğa vurmuş sınırdaki Kamboçyalı gümrük memurları 1000 baht (28 USD) almadan vizeyi vermiyorlar. (Normal ücret: 20 USD) Ya benim yapmadığım gibi 20 USD verip vizeyi Bangkok'tan almalı ya da gümrük memurlarının Kamboçya sahillerinde yaptırdıkları yazlığın sundurması veyahut yakında alacakları son model arabanın şpoyleri de bizden oluversin deyip olaya göKambocyaz yumulmalı.
Yemek: Ya damak tadı alıştı ya da sonradan düzgün yemekleri buldum ki sonradan sevdim. Güzel!
Vietnam, Lao, Myanmar (Burma-Birmanya), Malezya, Filipinler, Singapur, Endonezya ve Brunei gibi daha görülecek birçok yeri göremeden GD Asya’dan ayrılıyorum. Ancak ne yapıp ne edip en azından Vietnam'ı ve Lao'yu en kısa zamanda görmeyi umarak Avustralya'ya hereket ediyorum.

Sydney - New South Wales - Avustralya

Etiketler: ,

2 Comments:

Blogger Unknown said...

kardesim nerlerdeydin,
siteye girip yeni haber alamamaktan merak icinde kaldik.
norvecli ve cek kizlarla birlikte devam etmeni dilerdim yoluna, yoldas olurlardi sana.

kangrulu , koalali fotolarini bekliyoruz. bushmanlara dikkat et.

Deniz

13/12/06 15:16  
Anonymous Adsız said...

cuneytcim,
İstanbuldan yeni dondugumuz icin yazma firsati bulamadik. Ama sanmaki takip etmiyoruz. Valla ben sabah ise gelir gelmez bakalim cuneyt bugun nerede diyerekten sitende bir gezinti yapiyorum.Ve tanidigim herkese senden bahsedip adresi veriyorum.( Tamam belki yalnizca tanidigim kizlara...)
Taylanddaki kadinlar konusurken aklina ben geldim mi dogru soyle. Hani ben de konusurken sondaki seslileri uzatiyorum ya...:)
Oguz da sana en kisa zamanda yazacak.opuyorum...Elif

13/12/06 15:34  

Yorum Gönder

<< Home