Çöl
Atacama Çölü'nde, dünyanın en kurak yerindeyim. Bölgedeki yegane yerleşim alanı San Pedro de Atacama'nın yağış ortalaması 20 mm/yıl. Az batıdaki bir bölgeye 50 yıldır yağmur yağmamış. (Mukayese gerekirse, İzmir'den ayrılmamdan önce, göğün delindiği 28 Eylul 2006 günü şehre 145 mm/gün yağış düşmüştü. Muson alan yerlere 1000 mm/gün’e yakin yağış düştüğü biliniyor. Bombay-28.07.2005-944 mm/gün) Hava da doğal olarak inanılmaz derecede kuru. Eller, dudaklar nemlenmek bilmiyor. Bu da yetmezmiş gibi 2500 m'lik yükseklik nefes almayı daha da güçleştiriyor. Salta'dan gelirken, otobüsün 5000 m'ye çıktığı anda boğulacak gibi olduğumu itiraf etmeliyim. Bu gündüz karabasanını ekarte etmek için uzun uzun nefes almak bile pek işe yaramıyor.San Pedro, daha önce madencilerin uğradığı bir köyken, çölün popüler olmasıyla turistik bir hal almış. Şu an kasabanın tümü turizmle geçiniyor. Ancak, "çöldesin, bunu bulduğunu şükret" mentalitesi çerçevesinde fiyatlar da almış başını yürümüş. Buna bir diyeceğim yok. Ancak, restoranların siestaya girip akşam 6'ya kadar kapalı olması, garsonların binbir naz ile servis yapması oldukça can sıkıcı. Bir taş atma, kol yorma hadisesi mevzubahis değilken, turistler sayesinde paraya para denmezken; bu ne densizliktir, bu ne tok satıcılıktır... Tabii her şeyin bir çözümü var. Ana caddenin birkaç sokak paraleline gidildiğinde, yerel halkın gittiği ucuz, sürekli açık, yerel yemeklerin afiyetle yeneceği lokantaları bulmak mümkün. Her yerde olduğu gibi, bu kural burada da geçerli...
Günlük turlarla, yakınlardaki Ay Vadisi'ne (Valle de la Luna) ve Tatio Gayzerleri'ne gittim. Ay ve komşusu Mars Vadisi garip kaya formasyonlarıyla gerçekten de dünya dışı bir görüntü sunuyor. Gündoğumunu (yine!) seyretmek uğruna sabahın 3.30'unda kalktığım Tatio Gayzerleri ise diğer tüm olumsuzlukları bir kerede sildi attı, iyi ki buraya gelmişim dedirtti. Topu topu 500 m aşağıdaki magmanın kaynattığı sular adımbaşı bir delikten fışkırıyor, devasa boyutlardaki buhar bulutları havaya karışıp gidiyor.
Dünyanın en büyük tuz gölü Salar de Uyuni'yi görmek için yarın Bolivya'ya doğru yola çıkıyorum...
San Pedro de Atacama - Şili
Etiketler: Şili
posted by Cuneyt Guven at 03:50
6 Comments:
Daha once yazilan comment'lere cevap verememistim. Gecikmeli de olsa:
- Tum outdoor aktivitelere katiliyor, Turkiye'yi basariyla temsil ediyorum. Merak etmeyin.
- O barajin adi Itaipu. Acikcasi yanibasimda Iguazu dururken gidip gormek aklima bile gelmedi. Nasip degilmis diyelim.
- Selalenin ardina bakmak mumkun degil. Su cok tazyikli.
- Izmir'li Cuneyt ve Ismail, guzel dilekleriniz icin tesekkurler.
- Bir film de ben ekleyeyim. Gerci, yol kismi kisa ama yine de cok sevdigim bir filmdir: True Romance
Selamlar,
Izmir'li Cuneyt Guven
Cuneyt, yuzun icin bir nemlendirici olayina girsen iyi edersin lakin gayzerdeki fotografta zorlu yol sartlari karsisinda epey zorlanmis gorunuyorsun.. islahiye collerinde bile boyle degildin sen.. ;)
ST.
Kardeş uzunca süredir yazamıyordum, ama güzergahı ve yüklediğin bilgileri sürekli takip ediyoruz. Kıraç ortam ile buhar oluşumları birleşince görüntüler çok güzel oluyor gerçekten, bize izlemesi güzel ancak ben de krem mrem olayına girmende yarar hissediyorum. Alnındaki çizgiler yorgunluktan mı, yoksa cilt kuruluğundan mıdır bilmem belirginleşmiş gibi geldi:) Aman dikkat et kendine kardeş...
Lama ile (lamaydı di mi o bu arada:) fotoğraf da hoş olmuş.
Eee bu kadar gezdin yetmez mi diyorum, artık dönsen vatana millete:)(Sanki biz dönmüşüz gibi:)))
Geçerken buralara uğrama şansın olursa bekleriz yine...Kopenhagdan sevgiler...
Ali & Gülay
Selamlar Kardeşim;
Abi geriye döndüğünde inşallah gittiğin gibi gelmiş olursun. Endişelenmeye başladım valla!!! Bilinen dört, bilinmeyenlerle beraber ondört iklimi yaşayıp geleceksin. Miden envai çeşit gıda maddesiyle tanışmış durumda. Aman baba sağlığa dikkat. Enstantaneler güzel eyvallah ama senin ağzından dinlemek olmazsa yiyeyim ben o fotoları. Takipteyiz...
Barış NİZAMOĞLU
Degerli arkadaslar,
Onerileriniz icin tesekkur ederim. Lakin endiselenmeye gerek yok. Sabah gunesinin karsidan direkt gozume girmesinden dolayi alindir yuzdur kirismis, hepsi bu.
Selamlar,
Cuneyt
Bence de endişelenmeye mahal yok. Bahsi geçen kırışıklık, özellikle de iki kaş arasında burun üstü tek göze yakın olan derin çizgi; ailesel bir özellik olup tüm aile bireylerinde de mevcuttur. Söz konusu çizgiler, kızma, heyecanlanma, üzülme gibi durumlarda alın çizgileri ile birleşerek şahsiyetli bir ahenk de oluşturur.
Ayrıca, Cüneyt'imin aile harici olmak üzere pek de güzel bir cildi vardır.
Abisi,
Yorum Gönder
<< Home