Seyahatimin en uzun süresinin geçtiği G. Amerika'yı 4 ana bölgeye ayırmak mümkün:
a) Akdeniz ülkesine benzergiller: Arjantin, Şili, Uruguay, Paraguay
b) Nevi şahsına münhasır: Brezilya
c) İnka çocukları: Bolivya, Peru, Ekvador
d) Karışık ırklı salsa-severler: Kolombiya, Venezuela (ve hatta lokasyon olarak uzak olsa da kültürel anlamda yakınlığıyla Küba)
Bu gruplar niçin gereksiz yere ülkelere bölünmüştür, dini dili geçmişi bir olan -örneğin- Uruguay'la Arjantin niçin beraber değildir, Bolivar'ın zamanında aynı ülkeye (
Gran Colombia) dahil ettiği birbirinin kopyası Kolombiya ve Venezuela hangi akla hizmet sonradan ayrılmıştır - gibi sorular insanın zihninde yankılanıp duruyor. İlk grupla başlayalım...
Arjantin"Bir Türk olarak doğmasaydın, nereli olmak isterdin?" sorusuna bundan sonra böyle gönül rahatlığıyla verebileceğim bir cevabım var: Arjantin.
Adı güzel - kendi güzel Tierra del Fuego'dan yola çıkan, Patagonya'da mavinin kırmızıyla ahenkle dans ettiği günbatımlarını izleyen, Moreno Buzulu'nda masif büyüklükte buzların yeri görü inlettikten sonra kırılıp suya gömülmelerini gören, yolda yürürken sağlı sollu geçen Miss Argentina'lara selam eden (erkek eşraftan sıklıkla aldığım soru olan "En güzel kızlar neredeydi?" sorusuna da cevabımdır; Venezuela mı, geçiniz efendim geçiniz), Buenos Aires'de geceyarısından sabahlara dek süren tango partilerine katılan, Iguazu'nun nadide güzelliğine iç geçirerek bakabilen bir kişinin gözü açık gitmez.
(Eşsiz Patagonya doğasını yakinen görmek isteyenlere, birkaç gün önce TV'de izlediğim, dünyanın diğer ucundaki yaşamların da buradakilere ne kadar benzediğini usta bir dille anlatan
Arjantin Hikayeleri filmini önermek isterim. -
Fragman)
(****½)UruguayAslında, Uruguay için farklı bir konu başlığı açmak bile abesle iştigal. Uruguay'ı ve Arjantin'i ayıran yegane şey Montevideo ile Buenos Aires arasındaki Río de la Plata Nehri. Bir de, eti ve
mateyi Arjantinliler'in sevdiğinden bile daha çok sevmeleri. Hepsi bu...
(***)ŞiliSanmayın ki dünyada yalnızca biz "Havasına, suyuna, taşına, toğrağına; bin can feda bir tek dostuma" megalomanlığı içindeyiz. Her ülke, kendisinin dünyanın en güzel ülkesi olduğunu iddia ediyor. Havaalanlarında, sınır kapılarında, devlet ofislerinde ülkelerinin en güzel noktaları fotoğraflarla sergileniyor, iç reklam durumu hiç eksik olmuyor. Ancak, bu işi en abartan ülke sanırım Şili...
Ülkelerinde gerçekten de buzuldan çöle, dağdan göle her tür doğa oluşumu mevcut. Gerçi, kuzey-güney arası 4630 km olunca (mukayese: Hartum-Sudan'dan St. Petersburg-Rusya'ya) her iklime sahip olmaları gayet doğal, çok da böbürlenecek bir durum yok. Standart bir başkent diyebileceğimiz Santiago'dan sonra dünyanın en uzak yeri - gizemler diyarı Paskalya Adası'nı, Patagonya'nın belki de en güzel yeri olan Torres del Paine'yi ve dünyanın en kurak yeri Atacama Çölü'nü görmüştüm.
Daha göremediğim onca yeri de hesaba katarsak adamların böbürlenmesi gayet yerinde belki de...
(***½) İzmirEtiketler: Arjantin, Şili, Uruguay